Dörtte üçü sularla kaplı olmasına rağmen, yanlız yüzde üçü kullanma suyu olan dünyamızın, yakın gelecekte en büyük sorunu „kuraklık“ olacaktır. Bu nedenle hiç birimizin „ben bu konuda ne yapabilirim ki?“ deme lüksümüz bulunmuyor.Yurdumuzun üç yanı denizlerle çevrili, her tarafında nehirler, dereler, su kaynakları olsa da, Türkiye kullanılabilir su miktarı bakımından fakir ülkeler arasında yer alıyor. Doğal Hayatı Koruma Vakfı, önümüzdeki yıllarda su sıkıntısı çeken bir ülke haline geleceğimizi söylüyor.
Dünyamızın her zamankinden daha fazla suya ihtiyacı var. Sanayileşme, nüfus artışı, suyun kirlenmesi ve bilinçli tüketilmeyişi sebebi ile, var olan su kaynakları hızla azalmakta.
1950 yılına göre, su rezervleri yüzde 15 - 30 arasında azalma gösterirken, su tüketimi yüzde 50 oranında artmıştır. Bugün 30 ülke su sıkıntısı çekmekte, 2025 yılında ise 50 ülke su sıkıntısı çekecektir. Bugün dünya çapında 1 milyar insan sağlıklı içme suyuna ulaşamamaktadır. 2.6 milyar insan hijyen için gerekli olan Sudan yoksundur. Her gün 3 bin 900 çocuk kirli su yüzünden hayatını kaybetmektedir. Hastalıkların yüzde 88'i sağlıksız içme suyu ve yetersiz hijyen koşullarından kaynaklanmakta olup, her yıl 1,8 milyon insan ishal gibi salgın hastalıklarına maruz kalmaktadır.
Karşı karşıya kaldığımız kuraklık tehdidine karşı, suyumuzu tasarruflu kullanmalıyız. Evlerimizde çok basit yöntemlerle büyük tasarruflar sağlayabiliriz.
• Meyve ve sebzeleri suyun altında yıkamak yerine, su dolu bir kapta yıkayın. Bu yöntemle 4 kişilik bir aile yılda 18 ton su tasarrufu sağlayabilir.
• Dört kişilik bir ailenin bulaşığını elde yıkarsanız 84-126 litre su kullanırsınız. Oysa aynı bulaşığı bulaşık makinesi 12 litre su ile yıkar. Bu yılda 26- 40 ton tasarruf sağlar.
• Dişlerinizi fırçalarken, bulaşık yıkarken ya da traş olurken, açık bırakılan musluk, dakikada yaklaşık 15-20 litre suyun (yılda 12 ton) boşa akmasına sebep oluyor. Musluklarınızı gereksiz yere açık bırakmayınız.
• Banyo yerine, duşu tercih edebiliriz. Bir duşta ortalama 50 litre su, bir banyoda 150 litre su tüketilir. Tek bir kişi yılda ortalama 49.140 litre suyu tuvaletlerde tüketir. Duşu 1 dakika azaltmak, yılda 4 - 5 ton tasarruf sağlar!
• Bozuk musluklardan ve tuvaletlerden sızan su, evinizdeki toplam su tüketiminizi arttıracaktır. Musluklarımızı, sifonlarımızı, daima bakımlı tutabiliriz. Bozuk olanları hemen onarın, saniyede bir damla akan su, yılda 3 metreküplük yani 3 tonluk bir tüketime tekabül eder. Musluklara ve duş başlıklarına takılan, su akışını azaltırken, basıncı artıran yeni sistemleri tercih ediniz
• Çamaşır ve bulaşık makineleri bir defada ortalama 40 litre su tüketmektedir. Çamaşır makinesini tam doldurarak, kısa programları tercih edebiliriz. Çamaşır ve bulaşık makinası satın alırken, su ve enerjiyi verimli kullanan modelleri tercih ediniz.
• Sifonun bir kez çekilmesi ile 10 lt su harcanır. Yeni teknolojiler sayesinde, standart modellere göre %60 daha az su tüketen klozetler bulunmaktadır. Rezervuarların boyutunu küçültebiliriz. 12-20 litrelik yerine, 6-7 litrelik, kademeli rezervuarları tercih edebiliriz. Sifon çekildiğinde, suyu renklendirsin ve temizlesin diye tuvalete asılan maddeleri kullanmayalım. Bunlar kanalizasyona karışarak su kirliliğine yol açar.
• Otomobilimizi ve balkonlarınızı hortumla yıkamak yerine, kova ve sünger kullanarak temizleyebiliriz. Hortumla yıkama, yaklaşık 550 litre su kullanımı demektir.
• Su basmasını engellemek için, evden uzun müddet ayrılırken ana vanayı kapatmak iyi bir tedbirdir.
• Kapı önü, balkon, teras gibi yerlerin temizliğinde, hortumla su tutmak yerine, süpürge kullanabiliriz.
• Soğuk su içmek için, (bilhassa yaz aylarında) boruda ısınmış olan su, soğuyuncaya kadar boşa akıtılır. Halbuki biraz sıcak içilen su daha sağlıklıdır.
Bahçe sulamak için, buharlaşmanın az olduğu sabah ya da akşamüstü saatlerini tercih edebiliriz. Yalnız ihtiyaç duyulan yerleri sulamak için, hortumun ucuna takılan tetikli püskürtücüler kullanın. Daha az bakıma (suya) ihtiyaç duyan, bitkiler/çimenleri seçin. Bitkilerin yapraklarını değil, saplarının dibini sulayın. Su akıp gitmeden önce toprağın suyu ne kadar çabuk emdiğini görün. Hepsinin doğru miktarda su almasını sağlamada yardımcı olacağı için, benzer sulama ihtiyaçları olan bitkileri gruplandırın. Toprağın nemli kalması için, toprağa çürümüş yaprak/bitki karışımı gübre gibi organik maddeler katın. Yağmur suyunu depolarsanız, sıcak günlerde, bahçeniz için su ihtiyacınız bu şekilde giderilebilir.
Evinizde su israfına son vermek için öncelikle nerede ne kadar su tükettiğinizi bilmelisiniz. Alacağınız küçük önlemlerle, su tüketiminizi azaltmanız mümkün. Gizli su kaçağı'nı tespit etmek için, bütün muslukları kapatıp su sayacını okuyun. İki saat süre ile su kullanmayın. İki saatin sonunda, su sayacını tekrar okuyarak, su kaçağı olup olmadığını tespit edebilirsiniz.
Yer altı sularının gereğinden fazla, aşırı biçimde kullanılması, yer altı su seviyesinin daha derinlere inmesine, dolayısıyla ulaşılmasını (yer üstüne çıkartılmasını) güçleştirmektedir.
Akaryakıt istasyonları, konaklama ve dinlenme tesisleri gibi işletmelerin, gerek dekoratif amaçlı, gerekse araç yıkama hizmeti amaçlı kullanımı, su israfına yol açmaktadır.
Çeşme, hayrat ve yapay şelale gibi (su kullanımının kontrolünün yapılamayacağı) uygulamalardan kaçınılmalıdır. Su yanlızca gerektiği zaman kullanılmalı, araç yıkarken, bahçe sularken gereksiz yere akıtılmamalıdır.
Dünyada bir milyardan fazla kişi temiz içme suyuna erişemiyor. Buna rağmen Avrupa ve ABD'de şişelenmiş su satın almak o kadar normal ve doğal hale gelmiş ki, insanların evinde musluktan akan iyi kalitede içme suyu bile adeta unutulmuş.
Şişelere doldurulmulş su ile elde edilen gelir, devasa hale gelmiş durumda, bu bizim ülkemiz için de geçerli. Daha şimdiden milyarlar kazanılıyor iken, gelecek yıllar için %30' dan fazla büyüme bekleniyor.
Çevreye verilen zarar yıkıcı. Yalnız şişelenmiş suyun tüketiciye taşınması, dünyada her yıl, karbon dioksit emisyonunun birkaç yüz bin ton artmasına neden oluyor. Plastik su şişelerinin üretilmesi için yılda 1.5 milyar varil ham petrol gerekiyor. Yalnız dört plastik şişeden biri geri dönüşüme tabi tutuluyor. Şişelerin dörtte üçü, toprağı ve yer sularını yüzyıllar boyunca kirletiyor.
Şişelenmiş su endüstrisi patlama yaşıyor, bu gerçek, acaba sağduyulu insanoğlunun pazarlama zaferi mi?
Bir ülkenin su tüketiminin büyük bir kısmı, tüketilen yiyecek ve çeşitli ürünlerin üretiminde kullanılmaktadır. Örneğin et tüketimi, Amerika birleşik Devletlerinin su tüketiminin %30'unu oluşturmaktadır.
Kalabalık ve su kaynakları az olan ülkeler, genellikle büyük miktarlarda su ithal eden ülkelerdir. Gelecek nesillere yeterli su bırakmak için, yüksek miktarlarda su tüketen ülkelerin, tarımsal alanda daha verimli su kullanmaları veya su fiyatlarını arttırmaları gerekir. Giderek azalan su kaynakları düşünüldüğünde, su ihracatı yapan ülkelerin de, yurtdışına satılan su miktarını azaltarak, yerel kullanıma önem vermeleri gerekir. En önemlisi, toplumların sivil toplum örgütleri ve devletlerin ortak çalışmasıyla bilinçlendirilmesidir.
Eğitim ailede başlayıp daha sonra okulda devam ettiğine göre, farkındalığı ilk başlatan anne/ baba olmalıdır. Devamında okulda verilecek dersler, bireyin su'yu bilinçli ve verimli tüketmesini sağlayacaktır.
Susuzluk kendini gösterince deyimler, atasözleri, espriler, fıkralar, inanışlar, tutum ve davranışlar, adet ve gelenekler de değişmeye başlayacak artık. Suyun yok olma tehlikesi karşısında, bundan böyle sudan bahanelerle kimse olay çıkaramayacak. Bir bardak suda fırtına koparılamayacak. Artık havadan sudan konuşulmayacak sadece havadan konuşulacak.
• Sudan ucuz deyimi artık esprisini kaybedecek çünkü zaten her şey sudan ucuz olacak.
• "Suya götürüp susuz getirmek" esprisi espri olmaktan çıkıp gerçeğe dönüşecek.
• Kimse kimseyi eşek sudan gelinceye kadar dövemeyecek. Çünkü eşek sırada beklemekten bir türlü sudan gelemeyecek.
• Artık herkes huzur içinde yemeğini yiyecek, kimse pişmiş aşa su katamayacak.
• Atı atın yanına bağladığınızda sadece huyundan kapacak.
• "Su gelir güldür güldür, gel de yar beni güldür" türküsünün sözleri "Su gelir güldür güldür, koş bir bidon da sen kap hele yar doldur doldur" şekline dönüşecek.
• "Bu değirmenin suyu nereden geliyor?" diye kimse kimseye soramayacak.
• Sulu yemek yapan lokantalar kapanmaya başlayacak, kimse artık tiridine, tiridine, tiridine banamayacak. "oh oh biraz da suyundan" diyemeyecek.
• Ciddiyet artacak, eskisi gibi kimse sukoyuvermeyecek, sulanmayacak.
• Parası olanlar istediği gibi uluorta yiyip içecek. Parası olmayanların ağzı sulanmayacak.
• En büyük etki matematik alanında yaşanacak olup, öğrencilerin baş belası olan havuz problemleri tarihe karışacaktır. Havuzların musluklarını açanlar ağır para cezasına çarptırılacaktır.
• Sağlık açısından da etkileri kısa zamanda görülecektir. Ne kadar yürürsek yürüyelim ayaklarımıza kara sular inmeyecek, tabanlar su toplamayacak, beyinler sulanmayacaktır.
• Evlerin su basmanı seviyesine gelmesi için harcanan para ve zamandan tasarruf edilerek, ekonomik katkı sağlanacaktır.
• Öğrenciler artık sular seller gibi dersleri ezberleyemeyeceklerinden, eğitim sistemi kökten değişecektir. Ezberci eğitimden araştırmacı eğitime geçilecektir.
• Kısa zamanda tüm dünyaya yayılan sudoku bilmeceleri suyoku bilmeceleriyle yer değiştirecektir.
• Büyüklerin küçükleri kandırarak yemekleri toptan silip süpürmek için uydurdukları “su küçüğün , sofra büyüğün” atasözü çaktırmadan kitaplardan çıkarılacak.
• Şeffaflık artacak, kimse saman altından su yürütemeyecek.
• Kimse suya sabuna dokunmayacağından iktidarların yönetmeyi arzu ettiği ideal insan tipi ortaya çıkacaktır. Ama en önemlisi şu: Sular yükseldikçe, balıklar karıncaları yer, sular çekildikçe de, karıncalar balıkları yer.
Kimse bugünkü üstünlüğüne, gücüne güvenmemeli. Çünkü, kimin kimi yiyeceğine, suyun akışı karar verir. (Afrika Atasözü)
Kaynak:
Coşkun Karabulut
Su elde etmenin alternatif yolları
Sususzluk ile ilgili Powerpoint dosyası